*BLUES
Blues
terimi Batı Afrika kültüründe cenaze ve yas törenlerinde acının ifadesi olarak
kullanılan "çivit rengi" üzerinden mistisizme dayanır. Blues, 400 yıllık geçmişi olan ve temeli
Afrika'ya dayanan, bir müzik türüdür. Kökleri Afrika'da bulunan blues, 17. yüzyıldan itibaren Afrika'dan getirilen
kölelerin tarlalarda çalışırken söyledikleri hüznü, umudu, özgürlüğü ve derin
acıyı anlatan şarkılardan doğmuştur.
Blues,
1865 yılından itibaren köleliğin kaldırılmasıyla birlikte Amerikan toplumu
içinde yayılmaya başlar ve buradan da zaman içerisinde tüm dünyaya yayılır.
1910'lu yıllardan itibaren ise blues, Amerika'da birçok şehre yayılır. Bu
şehirlerdeki kültürle ve müzikle harmanlanır ve yeni Blues türleri ortaya
çıkar, bunlardan bazıları Delta Blues, Memphis Blues, Texas Blues'dur. 1930'lu
yıllara gelindiğinde Blues, Caz müzik ile harmanlanır.
Blues,
özünde en çok ritim özellikleriyle
dikkat çekmektedir. Ancak günümüzde icra edilmekte olan Electric Blues yüksek
enstrüman hakimiyeti ve güçlü ritim kabiliyetiyle birlikte iyi bir armoni
bilgisini de gerektirmektedir. Zira Modern Blues, Afrika kökenlerinin yanında
çok yüklü bir etkileşime uğramış ve pek çok müzikten kalıntılar barındırır hale
gelmiştir.
Blues aynı zamanda Rock müziğinin atası olarak kabul edilmektedir.
Blues Müzisyenleri
Eric Clapton
Carlos Santana
BB King
Jimi Hendrix
Billie Holiday
John Lee Hooker
Ray Charles
Sunumda, BB King’
ten ‘Merry Christmas Baby’ kullanılmıştır
*CAZ
Kendisinin
temeli olan Blues gibi tamamen Amerika’da doğmuş ilk akımlardan biridir.
Başlangıçta
Caz ( Jazz ), hareketli gruplar tarafından çalınan sadece bir dans müziğiydi
ama, zamanla dans öğeleri arka plana atıldı ve doğaçlama cazın ana kelimesi oldu.
Tür
geliştikçe müzik değişik bölümlere ayrıldı ( be-bop, soul jazz vs.). Ama
hepsini birleştiren nokta blues tabanlı olmaları ve uyumun onlar için en önemli
şey olmasıydı.
Sunumda ‘A Song Is Born’ isimli filmden alıntı yapılmıştır.
*FADO
Fado, 19.
yy’dan günümüze kadar uzanmış bir Portekiz
halk müziği türüdür.
Fado, balıkçı,
kaşif ya da denizci olan sevgililerini, eşlerini denize uğurlayan ve onların
geri dönmesini umutla bekleyen 19. yy Portekiz kadınlarının, artık beklenen
yakınlarının geri gelmemesi üzerine denize karşı yaktıkları ağıtlardan
türemiştir. Bu nedenle Fado, derin acıların, hüzünlerin, özlemin, nostaljinin,
mutluluğun ve aşkın ifade edildiği bir müzik türüdür.
Amália Rodrigues: Fado müziğinin en
bilinen ismi olan Lizbon doğumlu sanatçı, ‘Fadonun
Kraliçesi’ olarak ünlenmiştir.
Sunumda Amália Rodrigues’in seslendirdiği ‘Canção do mar’ adlı şarkı
kullanılmıştır.
*KELT
MÜZİĞİ
Kelt
müziği ya da Keltik müzik İskoçya, İrlanda, Galler, Asturias vs. gibi bölgelerde
yaygın olan geleneksel bir müzik türüdür. Özellikle son yıllarda dünya
çapında dinleyici kitlesi bulmuştur.
Kelt
müziği, pentatonik bir müzik olup keman, gitar, arp, gayda ve flüt gibi
çalgılar önemli yer tutar. Bayan vokale erkek vokalden daha sık rastlanır.
Rahatlatıcı ve dinlendirici özelliğiyle tanınan bir müziktir. Çok akıcı bir
müziğinin olması yanında insanları eğlendirir ve coşku içinde dinletir.
Bazı önemli vokalistler ve gruplar:
Sacret Garden
Loreena McKennitt
Enya
Altan
Eimear Quinn
Clannad
Celtic Woman
Sunumda Celtic Women’dan ‘Granuaile's Dance’
kullanılmıştır.
https://www.youtube.com/watch?v=4h33YYpRKXE
https://www.youtube.com/watch?v=4h33YYpRKXE
*REMBETİKO
Tarihte
ilk olarak, bu tarz şarkıların ağırlıkta görüldüğü bölgeler Yunan diasporasının
toplu olarak şehir hayatını benimsemeye başladığı şehirlerdir. Bunlar, Osmanlı
sınırları içinde başta İzmir, İstanbul, Selanik gibi liman şehirleri ile
birlikte Atina, Pire, Siros adası gibi Yunan şehirleridir.
Doğduğu
yer ile ilgili farklı yorumlar olsa da günümüzde varılan nokta bu müziğin ilk ışıklarının Anadolu’dan
yükseldiğidir. 19. yy ortalarında İzmir ve İstanbul, dönemin iki önemli,
büyük ticaret ve kültür merkezi konumundaydı. İzmir ve çevresinde yaşayan -aynı
şekilde İstanbul’da- Rum nüfusu, 1922 mübadelesine kadar büyük bir ticari ve
sosyokültürel yükseliş içerisindeydi.
Engin
bir kültürel mozaiğe sahip Osmanlı İmparatorluğu’nun iki büyük liman şehri olan
İzmir ve İstanbul’da birlikte yaşamış olan Türkler, Rumlar, Ermeniler, Araplar,
Yahudiler ve Levantenler her alanda birbirlerinden etkilenmekteydiler. Aynı
şekilde dönemin ‘Kafe Aman’ veya ‘müzikli semai kahvelerinde’ her dinden ve her
dilden sazende ve hanendeler müziklerini icra etmekteydiler. Mübadeleyle birlikte bütün bu kültürel
birikim, yaklaşık 1,5 milyonluk bir nüfus aracılığıyla Yunanistan’ın yeni
gelişmekte olan sosyokültürel ve ticari hayatına tartışmasız bir zenginlik ve
farklılık kazandırmıştır. Bu göçle birlikte ‘rembetiko’ da anavatanından göçmüş yeni mekânlarda yeniden
şekillenmeye başlamıştır. Bunda Anadolu’dan göçen müzisyenlerin ve şarkıcıların
payı çok büyüktür.
‘Rembetiko’
müziği karmaşık bir gelişme süreci sergilese bile tartışmasız olan gerçek; bu
müziğin tüm zorluklara, göçlere, sansürlere ve yasaklamalara rağmen yoluna
devam etmiş olmasıdır. En önemlisi geniş bir halk kitlesi tarafından kabul
görmüş ve günümüzde dahi Yunan müziğinin vazgeçilmez renkli bir
parçası olduğudur.
Bugüne
kadar yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkan arşiv, belge, plak ve
kayıtlardan; bu müzik türünün yaklaşık
olarak 1850-1950 yılları arasında yaşadığı anlaşılmaktadır.
Sunumda ‘’Rembetiko’’ Filminden ‘’Vur Sazın
Teline’’ adlı şarkı kullanılmıştır.
*COUNTRY
Country,
ABD'nin güneydoğusunda yaşayan beyazlara özgü müzik tarzıdır.
Country
tarzı, 1920'lerde ABD'nin güney eyaletlerindeki yoksul ve beyaz köylüler
arasında ortaya çıkmıştır. Country, ilk sömürgecilerin torunlarının kuşaktan
kuşağa aktardıkları Galler, İskoçya ya da İrlanda'ya özgü eski halk
şarkılarının ya da baladlarının (halk şiirleri ve şarkıları), Amerikan zevkine uyarlanmasıyla oluşturulmuştur.
Eşlik eden başlıca çalgılar bir banjo,
gitar ve kemandır. Sonraki dönemlerde caz müziğinin ritmik
özelliklerini de içerisine alan country, piyano,
kontrbas, davul ve hatta elektrogitarı da kullanmaya başlamış, artık tüm
dünyanın severek dinlediği bir müzik tarzı olmuştur.
Nashville, çıkışından bu yana bu türün
merkezi olarak bilinir. 1930'lu yıllarda, bu müzik tarzına "Hillbilly Music" (Orman
Köylülerinin Müziği) de denmiştir.
Country ve Western müziğin yaratıcısı Jimmie Rodgers’tır.
Özellikle kovboy filmlerinde, country müziğinin kovboy müziği ile
birleştirilmesiyle bu yeni tarz bir dönem filmlerine ve müziğine damgasını
vurmuştur. Western filmleri ile özdeşleşen bu tarz, şarkıcı kovboy figürlerinin
de yaratıcısı olmuştur. Johnny Cash, Jimmie Rodgers, Hank Williams, Ernest
Tubb, Carl Perkins, gibi pek çok önemli şarkıcı bu müziğin önemli temsilcileri
olmuşlardır.
Bill
Haley, Elvis Presley gibi ilk Rock and Roll şarkıcıları da müzik kariyerlerine
Country ile başlamışlardır. Fakat bu müzik türünün en önemli savunucuları Johnny Cash ve Carl Perkins'tir.
Amerikan halk müziği ile popüler müziğinin
bir sentezi şeklinde de özetlenebilecek country, caz gibi, gerek ABD
gerekse diğer dünya ülkeleri tarafından sevilip sayılan bir müzik tarzıdır.
Sunumda Alan Jackson’un Little Bitty adlı şarkısı kullanılmıştır.
*FLÂMENKO
Flâmenko,
Güney İspanya'nın Endülüs Bölgesine
özgü ama bu bölgeyle sınırlı kalmamış bir müzik ve dans türüdür. 14.yy.
sonrasında Çingenelerin, Arapların, Yahudilerin ve toplumdışı bırakılmış
Hıristiyanların, toplumun dış çevresinde kaynaşması sonucu meydana gelmiştir.
Her
ne kadar Flâmenko Endülüs bölgesine özgü olsa da sadece bu bölgeye veya
İspanya'ya ait değildir. Flâmenko Flâmenkocularındır. Dünyanın her yerinden gönül
verenlere, Flâmenko için içten olarak bir şey yapanlara aittir.
Halkların
problemleri vardır. Kendilerini bir şekilde ifade etmek isterler. Bunu da müzik
ve dans yoluyla yaparlar. Yıllarca zulüm gören, yoksulluk çeken, ezilen,
toplumsal sorun ve güvenilmez olarak nitelendirilen, bütün tarihleri boyunca
mal mülk edinemeyen, adi işlerde, tarım ya da maden ocaklarında çalıştırılan Çingeneler hırs, şefkat, özgürlük ruhu,
isyan, sosyal kalıplaşmanın olmaması gibi etkenlerle Flâmenko’yu
oluşturmuşlardır. Acılarını,
mutsuzluklarını Flâmenko ile ifade etmişlerdir. Flâmenko’daki sert
duruşlar, ifadeler hep bunların sonucudur.
Flâmenko’nun özü şarkıdır. Çoğunlukla gitar ve doğaçlama dans şarkıya eşlik
eder. 3 sınıf Flâmenko vardır. En ağır başlısı "cante grande" (büyük
şarkı) adıyla anılan ve ölüm, keder ve din konularını işleyen "cante
jondo" dur (derin şarkı) Ara sınıfta "cante intermedio" (orta
şarkı) bulunmaktadır. Gene dokunaklı ama daha az ağırbaşlı ve çoğunlukla doğu
müziğinden esintiler taşıyan Flâmenkolar yer alır. En hafif tarz olan
"cante chico" (küçük şarkı) konuları ise aşk, kırsal yaşam ve
eğlencedir. Her tarzın kendine özgü bir
ritmi ve akor yapısı bulunmaktadır. Vurgu ve duygusal içerik farklarıyla da
birbirlerinden ayrılmaktadır.
Başlıca
çalgıları; mutlaka gitar, tambor adı
verilen bir davul, kastanyet denilen
içi oyuk, ağaçtan yapılmış, genelde başparmağa takılıp avuç içiyle
çalınan bir ritim çalgısı ve 4 köşe, içi boş kutu gibi vurmalı bir çalgı olan cagon’dur.
Ünlü Flâmenko
Gitaristleri:
Paco de Lucía
Paco Peña
Vicente Amigo
Tomatito
Doğan Canku
Ünlü Flâmenko
Şarkıcıları:
Remedios Amaya
El Camarón de la Isla
Miguel de Molina
Pastora Soler
Ünlü Flâmenko
Dansçıları:
Antonio Gades
Anthonio Marquez
Joaquin Cortez
Sara Baras
Sunumda; Paco de Lucia’dan ‘’Rumba Improvisada’’
kullanılmıltır.
*Sunumlar, müzik dersi ders materyali olarak, özet içerikte hazırlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder