28 Şubat 2014 Cuma

İnsan Sesinin Sınıflandırılması



            Ses, atmosferde kulağımız tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta ses hava, katı, sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur.

            Ses veren her madde, bir ses kaynağıdır. Ses, kaynaktan aldığı enerjilerle titreşerek yayılır. Titreşen cisimler esnek olup sesi oluşturur. Esnek olan cisimler ses dalgaları meydana getirebilir ve ses dalgalarını iletebilir. Ses mekanik dalga olduğundan yayılması için bir ortama ihtiyaç duymaktadır. Ses dalgaları ortamlarda sıkışma ve genleşme şeklinde boyuna ilerleyen dalgalardır.


            Sesin bir frekansı, boyu, periyodu ve hızı bulunmaktadır. Bir saniye içerisindeki titreşim sayısına sesin frekansı denir. Birimi ise Hertz (Hz)’dir. Dalga boyu, bir ses dalgasının oluşması için sesin aldığı yoldur. Sesin hızı normal koşullarda; havada 340, tahtada 4000-6000, suda 3000-5000, çelikte ise 8000 m’ dir. Ses boşlukta yayılmaz. Çünkü titreşen bir cismin sıkışıp genleşmesine yol açabilecek atom ya da molekül gibi tanecikler yoktur. 




*FREKANSINA GÖRE SESLER

            İnsanların üretebilecekleri ve duyabilecekleri belli frekans değerleri vardır. Normal bir insan kulağı 20–20.000 Hz frekansları arasındaki sesleri duyabilir.

            Frekans değerlerine göre ultrasonik ses ve infrasonik ses olarak iki ses çeşidi vardır.

a)      Ultrasonik Ses (Ultrason) :

            Frekansı 20.000 Hz’in üstünde olan seslere ultrasonik ses, ses üstü ses veya ultrason denir. Ultrasonik ses normal sese göre daha fazla enerjiye sahiptir ve bu sesler insanlar tarafından duyulamaz. Fakat Ultrasonik sesler birçok hayvan tarafından duyulabilir. (Köpek, yunus, yarasa).

•Ultrasonik sesten teknolojide yararlanılır.
• İnsan ve hayvanlarda hastalıklı bölgenin yeri ve büyüklüğü belirlenir.
• Cisimler dezenfekte edilir.
• Boruların kalınlığı veya çatlak olup olmadığı tespit edilir.
• Yarasalar çıkardıkları ve duyabildikleri ultrasonik ses sayesinde sesin yansıması özelliğini kullanarak yönlerini bulabilir ve avlanırlar.

     b) İnfrasonik Ses :

            Frekansı 20 Hz’in altında olan seslere infrasonik ses veya ses altı ses denir. İnfrasonik ses normal ses göre daha az enerjiye sahiptir ve bu sesler insanlar tarafından duyulamaz. İnsanlar bu seslerden olumsuz etkilenir ve uzun süre bu titreşimlerin etkisinde kalan insanlarda sağırlıklar görülebilir.



*İNSAN SESİNİN OLUŞUMU

            İnsanın ses sistemi (Fonasyon sistemi) nefesli bir çalgıya benzemektedir. Bu sistem içinde 3 aygıt bulunmaktadır:

1.Solunum aygıtı: Soluk borusu, akciğerler, diyafram, kaburgalar ve karın kasları.

2.Titreşim aygıtı: Larenks (gırtlak)

3.Yankı aygıtı: Soluk borusu, göğüs, gırtlak bölgesi, yutak, ağız, alt çene, damak, burun ve sinüsler.

            Solunumun temel işlevi, organizmanın oksijen gereksinimini karşılamak ve ses üretimi (fonasyon) için gerekli enerjiyi sağlamaktır.

            2 solunum şekli vardır.Karın solunumu-abdonimal solunum.Diğeri göğüs solunumu- hektoral solunum.

            Sağlıklı bir ses üretebilmek için solunum bilinçli ve dengeli olarak yapılmalıdır.


            Soluk verme sırasında trakea yoluyla (soluk borusu) akciğerden gelen havanın ses tellerini titreştirmesiyle ses üretilir. Buna fonasyon denir. Ses üretme olgusu ses tellerinin fonasyon sırasında santral sinir sistemi tarafından değişik frekanslara göre ayarlanması ve belli kuvvetteki soluk basıncının etkisiyle gerçekleşir. Doğru ve temiz bir ses üretimi için gerilimden uzak, rahatlamış bir bedene ihtiyacımız vardır.

İşte ses tellerimiz:







*İNSAN SESLERİNİN SINIFLANDIRILMASI

            *Her türlü insan sesi yükseklik bakımından üç esas tonda sıralanmaktadır. Bunlar; pes, orta ve tiz olarak adlandırılırlar.

-PES: Bu sese göğüs sesi adı da verilmektedir. Sözlerin alçalan bir tonda seslendirilmesidir.

-ORTA: Hem dinleyeni hem de konuşanı en az yoran tondur. Sözlerin orta halli seslendirilmesidir.

-TİZ: Bu sese kafa sesi de denmektedir. Sözlerin ince ve keskin bir tonda seslendirilmesidir.

            *İnsan sesleri kadın ve erkek sesleri olarak ikiye ayrılır. Onlar da kendi aralarında incelik-kalınlık durumuna göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar:




ERKEK SESLERİ

*BAS

            En kalın erkek sesidir.

Basso Cantante: Yüksek ve lirik karakterdeki bas sesidir. (Don Carlo'daki Kral Philip gibi.)





Bas profond: Derin bir ses gürlüğü olan, güçlü ve en kalın bas sesidir. Ağırbaşlı ve soylu nitelik taşır. (Tristan ve Isolde'deki Kral Mark gibi.)





Bas buffo: Gülünçlü özelliğe sahip, cambazlık yapabilen kıvrak sesdir. (Sevil Berberi'ndeki Dr. Bartolo gibi.)





Yüksek bas: Pesleri diğer baslardan daha zayıflır. Buna karşı tizleri parlak ve rahattır. Baritona yaklaşan sınır partilerinde bol tizleri olan bas partilerinde başarı gösterirler.



*BARİTON

            Orta kalınlıktaki erkek sesidir. (Carmen'deki Escamillo gibi.)





-Dramatik bariton: Renk bakımından yüksek bası andırır. Kuvvetli ve dramatik gücü olan bir sestir. Karakter rollerinde, kahramanlık operalarında çok kabul gören bir sestir.

-Lirik bariton: Renk bakımından dramatik tenora yaklaşır, yumuşak tizleri olan, parlak ve dramatik baritondan daha hareketli bir sestir.

-Legger bariton: Lirik baritondan daha hareketli, daha hafif, daha çok tenora benzeyen bir baritondur.


*TENOR

            En ince erkek sesidir.


-Dramatik tenor: Kahramanlık tenoru da denilen bu sesin genişliği ve rengi, hemen hemen lirik baritona benzer. ( Verdi’nin Otello’su gibi )




-Lirik tenor: Rengi daha aydınlık ve daha yumuşak olan lirik tenor, tizlerinin parlaklığı ile belirir. (La Boheme'deki Rodolfo, gibi.)




- Legger tenor: Üçlü do’nun üzerindeki reye kadar çıkan bu hafif tenorlar kuvvetli olmaktan çok hareketlidirler.

-Buffo tenor: Legger tenor karakterinde, komik rollere pek uyan bir sestir.





 KADIN SESLERİ


*ALTO

            En kalın kadın sesidir ve çok az bulunur. Kontralto da denilir. Peslerde erkek sesine benzer. Rengi koyu ve sıcaktır. 




- Oratoryo kontraltosu: Özel olarak eski eserlerin icrasında kullanılan çok renkli, çok zengin, kuvvetli ve ağır bir sestir.

-Sahne kontraltosu: Renkli kuvvetli, dramatik etkiye sahip bir sestir. Karakter rollerinde görülür.

*MEZZOSOPRANO

             Orta kalınlıktaki kadın sesidir.




*SOPRANO

-Genç dramatik soprano: Yüksek dramatik sopranodan daha yumuşak bir karaktere ve daha aydınlık bir renge sahiptir. Daha hareketlidir. (R. Strauss'ın Salome veya Elektra'sı gibi.)




-Dramatik soprano: Tok ve derin renkteki sestir.

-Lirik soprano: En çok rastlanan soprano cinsidir. Yumuşaklığı ve tizlerinin berraklığı başlıca özellikleridir. (La Boheme'deki Mimi, gibi.)



-Koleratür Soprano: En ince sopranodur. Gırtlaklarının olağanüstü hareketliliğiyle birer ses cambazı gibidirler. Dramatik veya lirik olurlar. Zengin bir renk ve ses kuvvetine sahiptirler. (Lucia di Lamermoor'daki Lucia gibi.)




KAYNAK

http://eodev.com/gorev/217068 
http://www.erturgutsanatmerkezi.com/seslerin-siniflandirilmasi/ 
http://www.seslendirme.org/sozluk/sesler.htm
http://www.solfejdersi.org/p/insan-sesinin-olusumu.html



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder