*MARŞLAR
Marş, kuvvetli ve düzenli bir ritme
sahip, genellikle uygun adım yürüyüşler için yazılan ve askeri bandolarda
çalınan müzik eseridir. Marşlar, canlı askeri marşlardan durgun cenaze
marşlarına kadar farklı ruhsal durumları yansıtabilir ve farklı amaçlarda
yazılabilirler. Beethoven'ın Eroica Senfonisi, Franz Schubert'in askeri
marşları, Chopin'in La diyez minör/Si minör sonatındaki Marche Funèbre (cenaze
marşı) ve Handel'in Saul oratoryosundaki Ölüm Marşı, farklı atmosfere sahip
marşlara örnek olarak verilebilir.
Bayraklar ve milli marşlar,
milletlerin, ülkelerin en önemli milli
sembolleridir. Milli semboller, ait oldukları millet ve ülkelerin insanları
tarafından en üst derecede saygı ile korunan en hassas değerlerlerdir. Bu
hassasiyetin gösterilmesi ve paylaşılması kendiliğinden oluşur. Bu hassasiyeti
paylaşmaktan imtina edenler, gerekli özeni göstermeyenler en hafif şekli ile
ayıplanırlar. Hatta pek çok ülke milli sembollerini kanunları ile koruma altına
alarak, bu değerlere karşı saygısızlık olarak tanımlanabilecek davranışları da
cezalandırırlar.
Milletler ve ülkeler, bırakınız kendi vatandaşlarını, diğer
ülkelerin insanlarından bile kendi milli sembollerine saygı beklerler. Dolayısıyla milli semboller de milli
varlığın en önemli unsurlarını oluşturur.
Milletler
için “var olma” ne kadar büyük önem taşıyorsa,, “var olma” nın işareti olan
sembolleri de o kadar önem taşımaktadır. Bir yerde milli semboller, milli
kimliğin ilk görüntüsünü ve temel öğesini oluşturur. Bu bakımdan, milli
sembollere gereken özeni göstermesi, gereken değeri vermesi ve onu koruması
herkesin en temel ve tabii milli görevidir.
Milli
marşların yazılım amacının, eski uygarlıklarda savaşta karşı tarafı ürkütmek,
kaçırmak olduğu bilinir. İlk çağlarda sadece sözlü ve danslı olan marş, ileriki
yıllarda Peru ve yeni Zelanda yerlilerinin müzik aletlerini kullanmasıyla başka
ülkeleri teşvik etmiş ve birçok ülke aynı anda besteciler bularak marşlarını
bestelemiştir.
En eski milli marş İngiltere’de
18.yy’ın ortalarından beri kraliyet törenlerinde söylenen ve 1825’te milli marş
ilan edilen God Save The King/ Queen
( Tanrı Kralı / Kraliçeyi Korusun ) adlı marştır. 19.yy’da ve 20.yy’ın
başlarında Avrupa ülkelerinin çoğunda milli marşlar bestelenmiş ya da var olan
ezgiler bu amaca uyarlanmıştır.
Milli
marşlar, pek çok yerde kullanılabilir; özellikle milli bayram ve kutlamalarda
yaygın olarak kullanıldığı gibi spor etkinliklerinde de çalınır. Başta
Olimpiyat Oyunları olmak üzere çoğu sportif mücadele sonunda yapılan madalya
törenlerinde altın madalya kazanan takımın veya sporcunun ülkesinin milli marşı
çalınır. Bazı ülkelerde okullarda dersler başlamadan önce milli marş okunur;
radyo ve televizyonların yayınlarına başlamadan önce hatta bir tiyatro ya da
sinema gösteriminden önce bile marş çalınabilir. Bazı okullarda pazartesi
günleri derslere başlamadan önce ve cuma günleri okul bittikten sonra tören
yapılır. Bu, milli bütünlüğü destekleyici
bir eylemdir.
*Uluslar arası
Marşlar
Enternasyonal Marşı,
dünya sosyalist hareketinin marşı sayılır. Sözleri Eugene Pottier’e (Paris
1871), müziği Pierre Degeyter’e (1888) aittir.
Uyan artık uykudan uyan
Uyan esirler dünyası
Zulme karşı hıncımız volkan
Bu ölüm-dirim kavgası
Yıkalım bu köhne düzeni
Biz başka âlem isteriz
Bizi hiçe sayanlar bilsin
Bundan sonra her şey biziz.
Bu kavga en sonuncu
Kavgamızdır artık
Enternasyonal'le
Kurtulur insanlık.
Tanrı, patron, bey, ağa, sultan
Nasıl bizleri kurtarır
Bizleri kurtaracak olan
Kendi kollarımızdır.
İsyan ateşini körükle
Zulmü rüzgârlara savur
Kollarının bütün gücüyle
Uyan artık uykudan uyan
Uyan esirler dünyası
Zulme karşı hıncımız volkan
Bu ölüm-dirim kavgası
Yıkalım bu köhne düzeni
Biz başka âlem isteriz
Bizi hiçe sayanlar bilsin
Bundan sonra her şey biziz.
Bu kavga en sonuncu
Kavgamızdır artık
Enternasyonal'le
Kurtulur insanlık.
Tanrı, patron, bey, ağa, sultan
Nasıl bizleri kurtarır
Bizleri kurtaracak olan
Kendi kollarımızdır.
İsyan ateşini körükle
Zulmü rüzgârlara savur
Kollarının bütün gücüyle
Tavı gelen demire vur.
Hem fabrikalar, hem de toprak
Her şey emekçinin malı
Tufeyliye tanımayız hak
Her şey emeğin olmalı.
Cellâtların döktüğü kan
Bir gün onları boğacak
Bu kan denizinin ufkundan
Kızıl bir güneş doğacak.
http://www.youtube.com/watch?v=lNid6fzApTE
Hem fabrikalar, hem de toprak
Her şey emekçinin malı
Tufeyliye tanımayız hak
Her şey emeğin olmalı.
Cellâtların döktüğü kan
Bir gün onları boğacak
Bu kan denizinin ufkundan
Kızıl bir güneş doğacak.
http://www.youtube.com/watch?v=lNid6fzApTE
Neşeye Övgü; 1785 yılında Alman, ozan, oyun yazarı ve
tarihçi Friedrich Schiller tarafından yazılan kasidenin, Ludwig van
Beethoven'ın 1824 yılında tamamladığı 9. senfonisinin dördüncü ve sonuncu
bölümlerine uyarlanmasından dolayı tanınmıştır ve Avrupa Konseyi ile Avrupa
Birliği tarafından Avrupa Marşı
olarak kabul edilir.
Kardeş Olun Ey İnsanlar,
Bunu İster Tanrımız!
Kardeş Olun Ey İnsanlar,
Bunu İster Tanrımız!
İnsanlığa Doğruluğa
Göğsünü Aç Korkma Sakın
Hür Doğmuştur İnsanoğlu
Hür Yaşamak Hakkıdır
İnsanlığa Doğruluğa
Göğsünü Aç Korkma Sakın
Hür Doğmuştur İnsanoğlu
Hür Yaşamak Hakkıdır
Bu Dünyada Her Şey Geçer
Yalnız Sana Dost Kalır
Bu Dünyada Her Şey Geçer
Yalnız Sana Dost Kalır
İnsanlığa Doğruluğa
Göğsünü Aç Korkma Sakın
Hür Doğmuştur İnsanoğlu
Hür Yaşamak Hakkıdır
İnsanlığa Doğruluğa
Göğsünü Aç Korkma Sakın
Hür Doğmuştur İnsanoğlu
Hür Yaşamak Hakkıdır
Olimpiyat Marşı: İlk
kez 1896 Atina Olimpiyatları’nda çalınan Spyros Samaras’ın Kostas Palamas’ın
sözleri üzerine yaptığı bestesi, 1958 yılında yapılan bir IOC toplantısında
Olimpiyat marşı olarak kabul edilir. O güne kadar açılışlarda değişik müzikler
duyulduysa da, 1960 Roma Olimpiyatları’ndan beri her olimpiyatta bu marşı
dinlemeye devam ediyoruz.
Ey kadim (antik) ölümsüz ruh.
Güzelliğin, yüceliğin ve hakikatin tertemiz babası
Gökten in, göster kendini ve şimşek gibi çak
Sahip olduğun yer ve gökyüzünün ihtişamıyla
Koşuda, güreşte ve gülle atmada,
Soylu yarışmaların itici gücüyle parla
Ve dalı solmayan çiçeklerle donat
Vücudunu, muktedir ve saygı duyulur yap
Ovalar, dağlar ve denizler seninle ışıldar
Eflatun beyaz büyük bir mabet gibi
Sana tapmak için bu mabede koşar
Ey her ulusun kadim ölümsüz ruhu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder