Bu Blogda Ara

27 Ocak 2014 Pazartesi

Müzik Türleri





 *BLUES

            Blues terimi Batı Afrika kültüründe cenaze ve yas törenlerinde acının ifadesi olarak kullanılan "çivit rengi" üzerinden mistisizme dayanır. Blues, 400 yıllık geçmişi olan ve temeli Afrika'ya dayanan, bir müzik türüdür. Kökleri Afrika'da bulunan blues, 17. yüzyıldan itibaren Afrika'dan getirilen kölelerin tarlalarda çalışırken söyledikleri hüznü, umudu, özgürlüğü ve derin acıyı anlatan şarkılardan doğmuştur.

            Blues, 1865 yılından itibaren köleliğin kaldırılmasıyla birlikte Amerikan toplumu içinde yayılmaya başlar ve buradan da zaman içerisinde tüm dünyaya yayılır. 1910'lu yıllardan itibaren ise blues, Amerika'da birçok şehre yayılır. Bu şehirlerdeki kültürle ve müzikle harmanlanır ve yeni Blues türleri ortaya çıkar, bunlardan bazıları Delta Blues, Memphis Blues, Texas Blues'dur. 1930'lu yıllara gelindiğinde Blues, Caz müzik ile harmanlanır.

            Blues, özünde en çok ritim özellikleriyle dikkat çekmektedir. Ancak günümüzde icra edilmekte olan Electric Blues yüksek enstrüman hakimiyeti ve güçlü ritim kabiliyetiyle birlikte iyi bir armoni bilgisini de gerektirmektedir. Zira Modern Blues, Afrika kökenlerinin yanında çok yüklü bir etkileşime uğramış ve pek çok müzikten kalıntılar barındırır hale gelmiştir.

            Blues aynı zamanda Rock müziğinin atası olarak kabul edilmektedir.

Blues Müzisyenleri

Eric Clapton
Carlos Santana
BB King
Jimi Hendrix
Billie Holiday
John Lee Hooker
Ray Charles

Sunumda, BB King’ ten ‘Merry Christmas Baby’ kullanılmıştır







*CAZ

            Kendisinin temeli olan Blues gibi tamamen Amerika’da doğmuş ilk akımlardan biridir.

            Başlangıçta Caz ( Jazz ), hareketli gruplar tarafından çalınan sadece bir dans müziğiydi ama, zamanla dans öğeleri arka plana atıldı ve doğaçlama cazın ana kelimesi oldu.

            Tür geliştikçe müzik değişik bölümlere ayrıldı ( be-bop, soul jazz vs.). Ama hepsini birleştiren nokta blues tabanlı olmaları ve uyumun onlar için en önemli şey olmasıydı.


Sunumda ‘A Song Is Born’ isimli filmden alıntı yapılmıştır.










*FADO

            Fado, 19. yy’dan günümüze kadar uzanmış bir Portekiz halk müziği türüdür.

            Fado, balıkçı, kaşif ya da denizci olan sevgililerini, eşlerini denize uğurlayan ve onların geri dönmesini umutla bekleyen 19. yy Portekiz kadınlarının, artık beklenen yakınlarının geri gelmemesi üzerine denize karşı yaktıkları ağıtlardan türemiştir. Bu nedenle Fado, derin acıların, hüzünlerin, özlemin, nostaljinin, mutluluğun ve aşkın ifade edildiği bir müzik türüdür.

            Amália Rodrigues: Fado müziğinin en bilinen ismi olan Lizbon doğumlu sanatçı, ‘Fadonun Kraliçesi’ olarak ünlenmiştir.

Sunumda Amália Rodrigues’in seslendirdiği ‘Canção do mar’ adlı şarkı kullanılmıştır.










*KELT MÜZİĞİ


            Kelt müziği ya da Keltik müzik İskoçya, İrlanda, Galler, Asturias vs. gibi bölgelerde yaygın olan geleneksel bir müzik türüdür. Özellikle son yıllarda dünya çapında dinleyici kitlesi bulmuştur.

            Kelt müziği, pentatonik bir müzik olup keman, gitar, arp, gayda ve flüt gibi çalgılar önemli yer tutar. Bayan vokale erkek vokalden daha sık rastlanır. Rahatlatıcı ve dinlendirici özelliğiyle tanınan bir müziktir. Çok akıcı bir müziğinin olması yanında insanları eğlendirir ve coşku içinde dinletir.

Bazı önemli vokalistler ve gruplar:

Sacret Garden
Loreena McKennitt
Enya
Altan
Eimear Quinn
Clannad
Celtic Woman

Sunumda Celtic Women’dan ‘Granuaile's Dance’ kullanılmıştır.

https://www.youtube.com/watch?v=4h33YYpRKXE 





*REMBETİKO


            Tarihte ilk olarak, bu tarz şarkıların ağırlıkta görüldüğü bölgeler Yunan diasporasının toplu olarak şehir hayatını benimsemeye başladığı şehirlerdir. Bunlar, Osmanlı sınırları içinde başta İzmir, İstanbul, Selanik gibi liman şehirleri ile birlikte Atina, Pire, Siros adası gibi Yunan şehirleridir.

            Doğduğu yer ile ilgili farklı yorumlar olsa da günümüzde varılan nokta bu müziğin ilk ışıklarının Anadolu’dan yükseldiğidir. 19. yy ortalarında İzmir ve İstanbul, dönemin iki önemli, büyük ticaret ve kültür merkezi konumundaydı. İzmir ve çevresinde yaşayan -aynı şekilde İstanbul’da- Rum nüfusu, 1922 mübadelesine kadar büyük bir ticari ve sosyokültürel yükseliş içerisindeydi.

            Engin bir kültürel mozaiğe sahip Osmanlı İmparatorluğu’nun iki büyük liman şehri olan İzmir ve İstanbul’da birlikte yaşamış olan Türkler, Rumlar, Ermeniler, Araplar, Yahudiler ve Levantenler her alanda birbirlerinden etkilenmekteydiler. Aynı şekilde dönemin ‘Kafe Aman’ veya ‘müzikli semai kahvelerinde’ her dinden ve her dilden sazende ve hanendeler müziklerini icra etmekteydiler. Mübadeleyle birlikte bütün bu kültürel birikim, yaklaşık 1,5 milyonluk bir nüfus aracılığıyla Yunanistan’ın yeni gelişmekte olan sosyokültürel ve ticari hayatına tartışmasız bir zenginlik ve farklılık kazandırmıştır. Bu göçle birlikte ‘rembetiko’ da anavatanından göçmüş yeni mekânlarda yeniden şekillenmeye başlamıştır. Bunda Anadolu’dan göçen müzisyenlerin ve şarkıcıların payı çok büyüktür.


            ‘Rembetiko’ müziği karmaşık bir gelişme süreci sergilese bile tartışmasız olan gerçek; bu müziğin tüm zorluklara, göçlere, sansürlere ve yasaklamalara rağmen yoluna devam etmiş olmasıdır. En önemlisi geniş bir halk kitlesi tarafından kabul görmüş ve günümüzde dahi Yunan müziğinin vazgeçilmez renkli bir parçası olduğudur.

            Bugüne kadar yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkan arşiv, belge, plak ve kayıtlardan; bu müzik türünün yaklaşık olarak 1850-1950 yılları arasında yaşadığı anlaşılmaktadır.

 Sunumda ‘’Rembetiko’’ Filminden ‘’Vur Sazın Teline’’ adlı şarkı kullanılmıştır.











*COUNTRY

            Country, ABD'nin güneydoğusunda yaşayan beyazlara özgü müzik tarzıdır.

            Country tarzı, 1920'lerde ABD'nin güney eyaletlerindeki yoksul ve beyaz köylüler arasında ortaya çıkmıştır. Country, ilk sömürgecilerin torunlarının kuşaktan kuşağa aktardıkları Galler, İskoçya ya da İrlanda'ya özgü eski halk şarkılarının ya da baladlarının (halk şiirleri ve şarkıları), Amerikan zevkine uyarlanmasıyla oluşturulmuştur.

            Eşlik eden başlıca çalgılar bir banjo, gitar ve kemandır. Sonraki dönemlerde caz müziğinin ritmik özelliklerini de içerisine alan country, piyano, kontrbas, davul ve hatta elektrogitarı da kullanmaya başlamış, artık tüm dünyanın severek dinlediği bir müzik tarzı olmuştur.

            Nashville, çıkışından bu yana bu türün merkezi olarak bilinir. 1930'lu yıllarda, bu müzik tarzına "Hillbilly Music" (Orman Köylülerinin Müziği) de denmiştir.

            Country ve Western müziğin yaratıcısı Jimmie Rodgers’tır. Özellikle kovboy filmlerinde, country müziğinin kovboy müziği ile birleştirilmesiyle bu yeni tarz bir dönem filmlerine ve müziğine damgasını vurmuştur. Western filmleri ile özdeşleşen bu tarz, şarkıcı kovboy figürlerinin de yaratıcısı olmuştur. Johnny Cash, Jimmie Rodgers, Hank Williams, Ernest Tubb, Carl Perkins, gibi pek çok önemli şarkıcı bu müziğin önemli temsilcileri olmuşlardır.

            Bill Haley, Elvis Presley gibi ilk Rock and Roll şarkıcıları da müzik kariyerlerine Country ile başlamışlardır. Fakat bu müzik türünün en önemli savunucuları Johnny Cash ve Carl Perkins'tir.

            Amerikan halk müziği ile popüler müziğinin bir sentezi şeklinde de özetlenebilecek country, caz gibi, gerek ABD gerekse diğer dünya ülkeleri tarafından sevilip sayılan bir müzik tarzıdır.

Sunumda Alan Jackson’un  Little Bitty adlı şarkısı kullanılmıştır.







*FLÂMENKO

            Flâmenko, Güney İspanya'nın Endülüs Bölgesine özgü ama bu bölgeyle sınırlı kalmamış bir müzik ve dans türüdür. 14.yy. sonrasında Çingenelerin, Arapların, Yahudilerin ve toplumdışı bırakılmış Hıristiyanların, toplumun dış çevresinde kaynaşması sonucu meydana gelmiştir.

            Her ne kadar Flâmenko Endülüs bölgesine özgü olsa da sadece bu bölgeye veya İspanya'ya ait değildir. Flâmenko Flâmenkocularındır. Dünyanın her yerinden gönül verenlere, Flâmenko için içten olarak bir şey yapanlara aittir.

            Halkların problemleri vardır. Kendilerini bir şekilde ifade etmek isterler. Bunu da müzik ve dans yoluyla yaparlar. Yıllarca zulüm gören, yoksulluk çeken, ezilen, toplumsal sorun ve güvenilmez olarak nitelendirilen, bütün tarihleri boyunca mal mülk edinemeyen, adi işlerde, tarım ya da maden ocaklarında çalıştırılan Çingeneler hırs, şefkat, özgürlük ruhu, isyan, sosyal kalıplaşmanın olmaması gibi etkenlerle Flâmenko’yu oluşturmuşlardır. Acılarını, mutsuzluklarını Flâmenko ile ifade etmişlerdir. Flâmenko’daki sert duruşlar, ifadeler hep bunların sonucudur.

            Flâmenko’nun özü şarkıdır. Çoğunlukla gitar ve doğaçlama dans şarkıya eşlik eder. 3 sınıf Flâmenko vardır. En ağır başlısı "cante grande" (büyük şarkı) adıyla anılan ve ölüm, keder ve din konularını işleyen "cante jondo" dur (derin şarkı) Ara sınıfta "cante intermedio" (orta şarkı) bulunmaktadır. Gene dokunaklı ama daha az ağırbaşlı ve çoğunlukla doğu müziğinden esintiler taşıyan Flâmenkolar yer alır. En hafif tarz olan "cante chico" (küçük şarkı) konuları ise aşk, kırsal yaşam ve eğlencedir. Her tarzın kendine özgü bir ritmi ve akor yapısı bulunmaktadır. Vurgu ve duygusal içerik farklarıyla da birbirlerinden ayrılmaktadır.

            Başlıca çalgıları; mutlaka gitar, tambor adı verilen bir davul, kastanyet denilen içi oyuk, ağaçtan yapılmış, genelde başparmağa takılıp avuç içiyle çalınan bir ritim çalgısı ve 4 köşe, içi boş kutu gibi vurmalı bir çalgı olan cagon’dur.

Ünlü Flâmenko Gitaristleri:

Paco de Lucía
Paco Peña
Vicente Amigo
Tomatito
Doğan Canku

Ünlü Flâmenko Şarkıcıları:

Remedios Amaya
El Camarón de la Isla
Miguel de Molina
Pastora Soler


Ünlü Flâmenko Dansçıları:

Antonio Gades
Anthonio Marquez
Joaquin Cortez
Sara Baras

Sunumda; Paco de Lucia’dan ‘’Rumba Improvisada’’ kullanılmıltır.








 *Sunumlar, müzik dersi ders materyali olarak, özet içerikte hazırlanmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder