*MÜZİKAL
Müzikal; kendine özgü bir olay örgüsü olan,
müzik, dans ve diyalogların olaylarla bütünleştiği, duygusal ve eğlendirici
sahne gösterisi, oyun ya da filmdir. Hikâye ve duygusal içerik –mizah, acı,
aşk, öfke- sözcükler, müzik, hareket ve dramanın teknik yönleriyle bir bütün
halinde iletilir. Her ne kadar müzikal,
tiyatro, opera ve dans gibi diğer teatral formlarla iç içe geçmiş olsa da
diğerlerinden ‘hareket, müzik ve
diyalog’ üçlüsünün birbirine
eşit derecede önemli olmasıyla ayrılır.
Bir sahne
yapıtı olarak müzikalin kökenleri zenci şarkıcıların kaba güldürülerine kadar
uzanır. Daha sonraki yıllarda, operetlerin de etkisiyle gelişmiştir. Avrupalı
müzik ve sahne anlayışının etkisi altında kalmışsa da, en çarpıcı örnekleri
yine Amerika kıtasında ortaya çıkmıştır. Caz’ın gelişimi ve Gershwin’in müzikli
komedileriyle birlikte dans öğesi de bu tür içine girmiş, dünyaca ünlü
koreograflar da müzikallerin birer parçası haline gelmiştir.
Müzikalin
merkezi, tarih boyunca olduğu gibi, bugün de Broadway’dir. Broadway
sahnelerinde prestij kazanan birçok müzikal daha sonra sinemaya taşınmış;
özellikle 50’li ve 60’li yılların en çok iş yapan yapımları müzikaller
olmuştur. Eugene Loring, Agnes de Mille, Hanya Holm, Richard Rodgers, Leonard
Bemestein gibi bestecilerin çabaları da önce sahnede, sonra sinemada müzikal
türünün gelişimine büyük katkılar sağlamıştır.
Müzikalin
sinemadaki geçmişi 1930’lara değin uzanır. 1950’lerde hem yapıtlardaki
niteliğin artması, hem de 1940’ların ustaları Fred Astaire, Gene Kelly, Judy
Garland, Esther VVilliams, Mickey Rooney, Sinatra’iara yenilerinin
eklenmesiyle, bu dönem altın çağ olarak anılır. Türkiye’de ise müzikallerin
tarihi, sinemayla hemen hemen aynı dönemlerde başlamasına karşın, sahnede ve
sinemada adı anılmaya değecek önemde örneklere rastlanmaz.
*NOT: Broadway Tiyatrosu, New York’ta bulunan 39 ayrı
tiyatronun birleşimidir. Müzikal tarihinin en önemli gösteri merkezidir.
KAYNAK
*MÜZİKAL ÖRNEKLERİ
-FIDDLER ON THE ROOF
( Damdaki Kemancı)
Hikâye,
1905 yılında Rus Çarlığı topraklarında yer alan Yahudi köyü Anatevka’da yaşayan
Tevye ve ailesi etrafında gelişen olaylar merkezinde geçmektedir.
Sütçülük
yapan Tevye, Anatevka’da yaşayan diğer Yahudiler gibi çok fakir, geleneklerine
bağlı ve çalışkandır. Karısı Golde ve beş kızından oluşan bir ailesi vardır.
Golde, kızlarına çeyiz dahi yapamayacak durumda olmaları nedeniyle kızlarını
zengin kişilerle evlendirmek istemektedir. Tevye ise bilgili bir damadı tercih
etmektedir.
Sunumda
‘’If I Were A Rich Man’’ adlı şarkı kullanılmıştır.
-EVİTA
Arjantin
Devlet Başkanı Juan Peron’ un eşi Eva Peron’un hayat hikâyesini anlatır.
Eva Peron,
işçi sendikalarının örgütlenmesinde önemli rol üstlenmiştir. 1947 yılında
kadınların oy verme hakkı elde etmelerini sağlamıştır. Fakir halka yiyecek,
para ve ilaç yardımında bulunmuştur. Çocuklar için de yardım kampanyaları
düzenlemiştir. 1952 yılında kanserden ölmüştür.
Sunumda ‘’
Don’t Cry For Me Argentina’ adlı şarkı kullanılmıştır.
-GREASE
1958 yazında
Danny ve Sandy, bir yaz aşkı yaşamışlardır. Yaz biterken Sandy Danny’e, okula
Avustralya’da devam edeceğini söyler ve çift ayrılmak zorunda kalır. Ancak
Sandy Avustralya’ ya gitmez…
Sunumda ‘
Summer Nights’ adlı şarkı kullanılmıştır.
-THE SOUND OF MUSİC
( Neşeli
Günler)
1930’ lu yılların
Avusturya’sında Salzburg yakınlarındaki bir manastırda yaşayan Maria’ nın, ne
kadar gayret gösterse de rahibe olmak için gerekli niteliklere sahip olmadığı
anlaşılır. Her gün dağlara çıkıp şarkılar söylemekten hoşlanan, hayat dolu
cıvıl cıvıl bir kız olan Maria, sürekli olarak sabah dualarını kaçırmakta,
manastırdaki işlerini aksatmaktadır. Başrahibe Abbess, yemin edip bir rahibe
olmadan önce gerçek dünyayı biraz tanıyabilmesi için Maria’yı mürebbiye arayan,
yedi çocuklu Kaptan Von Trapp’ın malikânesine gönderir.
Donanmadan emekli olmuş kaptanın
karısı, yeni ölmüştür. Soğul ve mesafeli bir insan olan kaptan, çocuklarını
askeri bir disiplin içinde büyütmektedir. Babaları ortada olmadığında bütün
haşarılıklarını ortaya döken çocuklara mürebbiye dayanmamaktadır. Maria,
iyimserliği ve müziğin de yardımı ile çocukların kalbini kazanmayı başarır.
Sunumda ‘Do-Re-Mi’ adlı şarkı
kullanılmıştır.
-THE PHANTOM OF THE OPERA
( Operadaki Hayalet)
Paris Operası’nda orkestranın
kemancılarından Erique Claudin, operanın sopranolarından Christine Dubois’e
gizliden gizliye büyük bir ilgi duymaktadır. Operada önemli yan rollerden
birine çıkan Christine’nin aldığı şan derslerinin masraflarını kendi maaşından
karşılar fakat bundan kızın haberi yoktur.
Parmaklarında ortaya çıkan bir
rahatsızlıktan dolayı orkestradaki işine son verilir. Para bulabilmek için ömrü
boyunca üzerinde çalıştığı bir konçertoyu nota basımevine satmak ister. Ancak
ilgi görmez. Bir yanlış anlaşılma sonucu yayımcıyla tartışır ve onu öldürür.
Yayımcının sevgilisi de panikle asit tepsisini Claudin’in yüzüne fırlatır. Yüzü
yanan kemancı acı içinde oradan kaçar. Polisleri atlatmak için kanalizasyon
sistemine girer. Kanalizasyonun opera binası ile bağlantısı vardır. Binanın
altındaki geniş mahsene yerleşir, bir maskeyle yüzünü kapatır. Artık operada
garip olaylar başlamıştır. İstediği zaman binanın istediği bölümüne girebilen
Claudin’e ‘Operadaki Hayalet’ adını takmışlardır.
Sunumda ‘The Phantom Of The Opera’ adlı
şarkı kullanılmıştır.
-HAİR
1979 YILI Alman-Amerikan ortak yapımı
müzikal sinema filmidir. 1968 kuşağını oluşturan Woodstock festivalinde;
yağmurla birlikte tüm gençliğin hep bir ağızdan söylediği şarkıyla öyküsünü
anlatmakta olup, dünya sinema tarihini klasikleri arasında yer almaktadır.
Filmde, savaşa ve militarizme karşı
olan, barış ve sevgi dolu bir dünya hayal eden Çiçek Çocukların ‘olmayan
ülkelerinde’, kalbinin sesini arayan bir savaş yolcusunun hikayesi anlatılır.
Hair, Türkiye’de 11 Ocak 1982 tarihinde
gösterime girmiş olup Engin Cezzar tarafından Türkçeleştirilmiş haliyle müzikal
oyun olarak da sergilenmiştir
Sunumda ‘Let The Sun Shine In’ adlı
şarkı kullanılmıştır.
-CATS
Cats Müzikali, Andrew Lloyd Webber’in
T.S. Eliot’un ‘’Old Possum’s Book Of Practical Cats’’ adlı kitabından
uyarlanarak bestelediği bir müzikaldir.
Müzikalin öyküsü kediler arasında geçse
de aslında yaşamın kendisidir. Ana karakter Grizabella, kendisinin de bir
parçası olduğu Jellicle Kedileri’ni terk edip dünyayı tanımayı tercih etmiş
ancak, dünya ona kibar davranmamıştır. Örselenmiş ve yıpranmış olarak Jellicle
Kedileri’ne geri dönmüşse de kabul edilmemekte ve dışlanmaktadır. O ise eski
günlerini özlemektedir.
Jellicle Kedileri, yılda bir gün
yaptıkları kutlamada, yaşlı bilge kedi Deuteronomy şerefine bir oyun sahneleme
hazırlığına girişirler. Oyunun sonunda bilge kedi, her yıl bir can için
kullanılan ‘yeniden doğma’ hakkını bu kez Grizabella için kullanır ve
Grizabella yeniden doğar.
Sunumda ‘Memory’ adlı şarkı
kullanılmıştır.
-NOTRE DAME DE PARİS
( Notre Dame’ ın Kamburu )
Victor Hugo’nun ölümsüz romanı Notre
Dame’ın Kamburu’ndan sahneye uyarlanan müzikal, insanların değer verdikleri
şeyleri nasıl ayakta tutabileceğini büyülü atmosferiyle göstermektedir.
Müzikal, Quasimodo, Papaz Claude Frollo, Şair Gringoire, Subay Phoebus ve
Çingene Esmeralda arasında geçmektedir.
Quasimodo adında Çingeneler tarafından
katedrale bırakılan kambur, çirkin ve sağır bir çocuk ve en sevdiği yer olan
katedralin çan kulesi… Ta ki kalbinde bir şeyler hissetmesini sağlayan o güzel
Çingene kızı Esmeralda’yı görene kadar…
Sunumda ‘Belle’ adlı şarkı
kullanılmıştır.
-SEFİLLER
Sefiller ( Les Miserables ), 1987
yılında Broadway’de sahnelenen ve dünyada en çok gösterimi yapılan
müzikallerden biridir. Victor Hugo’nun 1962 yılında yazdığı roman olan
Sefiller’den uyarlanan yapıt, 1980 yılında Fransız besteci Claude-Michel
Schönberg tarafından bestelenmiştir.
Fransa’nın 19.yy’ ında geçen müzikal,
insan duygusunu tekrar yaşatmak için yıkılan hayallerin, elde edilememiş
aşkların, tutkunun, fedakârlığın hikâyesini anlatır. Eski mahkûm Jean Valjean,
şartlı tahliyesinden sonra yıllarca acımasız polis Javert’in elinde kalmış.
Valjean, Fantine’nin kızı Cosette için fabrikayla ilgilenmeye karar verince hayatları
sonsuza dek değişir.
Sunumda ‘Do You Hear The People Sing’
adlı şarkı kullanılmıştır.
-WEST SIDE STORY
( Batı Yakası
Hikâyesi )
Ünlü Broadway Müzikali Batı Yakası
Hikâyesi, New York’ta yaşayan Porto Riko’lu göçmen gençlerin çetesi
Köpekbalıkları ile göçmenlerin varlığından huzursuz olan Amerikalı gençlerin
çetesi Jetler’in çatışmalarını, Maria ve Tony’nin aşklarının merkezinde anlatıyor.
Sunumda ‘Maria ve America’ adlı
şarkılar kullanılmıştır.
-HİSSELİ HARİKALAR KUMPANYASI
Haldun Dormen’in yazıp yönettiği
müzikalin şarkı sözleri Çiğdem Talu’ya, bestesi Melih Kibar’a aittir.
Anadolu’da bir çadır tiyatrosunun
assolistinin büyük bir gazinoya transfer olmasıyla başlayan assolist arayışı ve
kumpanyanın gösteri yaptığı köyün ağasının yeni assoliste aşık olmasıyla
gelişen olayları konu alır.
13 Haziran 2009’da New York’taki Beacon
Tiyatrosu’nda sergilenerek, Broadway’de sergilenmiş Türkiye’den İLK MÜZİKAL
olmuştur.
Sunumda ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’
adlı şarkı kullanılmıştır.
-LÜKÜS HAYAT OPERETİ
Lüküs Hayat Opereti, 1933 yılında Cemal
Reşit REY tarafından bestelenmiştir. Oyunun yazarı Ekrem Reşit REY’dir.
Şişli’de Bir Apartıman adlı şarkının sözlerinin Nazım Hikmet tarafından
yazıldığı sanılmaktadır.
Türk toplumunun Batı ile yüzleşmesi ve
bu çerçevede yaşanan gülünçlükleri sahneye taşıyan müzikal, iki farklı kültürün
yüzleşmesinden ortaya çıkan durumun değişmezlerini anlatır.
*Operet; olayları
gülünç, toplumsal ve siyasal yergi öğeleri içererek anlatan müzikal sahne
oyunudur.
Sunumda ‘ Şişli’de Bir Apartıman ‘ adlı
şarkı kullanılmıştır.
*Müzikal Sunumları, Müzik Dersi ders materyali olarak tarafımdan hazırlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder